27 Haziran 2016 Pazartesi

Cenkhan Kelkitlioğlu: Aşk daha hızlı öldürür…


Lambamın içinde,
Can vermiş,
Bir sinek gibi,
KALBİMİN derisini yaktı
AŞK…


Doğum Günün Kutlu Olsun AŞK, romanının yazarı Cenkhan Kelkitlioğlu ile BODRUM’un mavisi gibi içten, İZMİR gibi sımsıcak bir röportaj yaptım.






Kendinizi bize biraz tanıtabilir misiniz? Cenkhan Kelkitlioğlu kimdir?
Dünyayı fazlasıyla umursayan bir karakter… Tüm yaradılmışlığı… Gözün gördüklerinin dışında ki her şeyi de!  Ama haddini bilmezlere had bildirmekte uzmanlaşmış birisi! İçine atan ve sonra da, volkanik patlamaların barındırdığı kalbin sahibi, Cenkhan Kelkitlioğlu…
Aşkı, kendi üslubuyla betimlemeye çalışan yazar kişi. Hee bir de, sigara içmekten büyük keyif alıyor. Çünkü <Aşk daha hızlı öldürür>  sloganının sahibi.

Yazı yazmak sizin için ne ifade ediyor?
Dış dünyada ki savaşın iç dünyamda ki barışla ateşkesini ifade ediyor!

Ne zaman yazar olacağım dediniz?
Sosyal medyanın var olmadığı zamanlarda yazıyordum. Çeşitli edebiyat dergilerinde yazılarım ve şiirlerim yayınlanıyordu. Sonradan bir soğuma geldi ve bıraktım yazmayı. Rastlantı diyelim.

Kitabınız sizin ilk romanınız. İlk kopyayı elinize aldığınızda içinizde hangi fırtınalar esti?
Fırtınadan ziyade, fırtına öncesi bir sessizlik vardı içimde.

Kitabınızı ne kadar sürede tamamladınız?
9 ay sürdü. Ama birçok sayfasını bir ay da yazdım diyebilirim

İlk baskınız on bin adet yapılmış ve bildiğim kadarıyla şu an tüm Türkiye kitabınızı okuyor. Okuyucularınızdan gelen yorumlar neler?
Betimlemelerimin çok güzel ve farklı olduklarını yazıyorlar. Batıkan’ın taraftarları ve Sahra’nın taraftarları oluşuyor. Kitabı o kadar yaşamışlar ki, nefret edebilmişler karakterler arasında.

Kitabınızda ara ara şiirleriniz de var. İlham gelerek yazanlardan mısınız?
İlham gelerek yazanlardan değilim. Doğaçlama oluşuyor.

Roman ve şiir yazarken nasıl bir ön hazırlık yapıyorsunuz?
Sadece bilindik kelimeleri, bir araya getirerek farklılık oluşturmaya çalışıyorum. Anlaşılır bir dil ama içinde gizemli bir bütünleşme sağlama çabası.

Edebiyatı sevmenize ne etken oldu?
Ruhumda var olan bir şey diye düşünüyorum. Bir etken olmadı. Sadece yazmayı seviyorum ve keyif alıyorum yazarken.

Kelimeleriniz ne zaman, nerede kalem ile kâğıtta raks ediyor?
Ben istediğim zaman. Nerede nasıl olursa fark etmiyor. 

Yeni çalışmalarınız var mı?
İkinci romanımı yazıyorum. 3. kitapta bir deneme ile okuyucuların huzuruna çıkabilirim.

AŞK’a aşık bir yüreksiniz. Sizin için AŞK’ın tanımı nedir?
Benim için aşkın tanımı, ‘’kavuşamamaktır.’’

Kalbinizin derisini yakan bir AŞK yaşadınız mı?
Ölümlü bir trafik kazasıydı. Ama kimse ölmedi!

Kitabınızda aşıkların, Batıkan ve Sahra’nın Bodrum tatilini yazmışsınız. Ben de BODRUMLU olduğumdan kitabınızın o bölümünü okurken kendimi evimde hissettim.  BODRUM denilince sizin için önemli olan üç şey nedir? Neden?
Bodrum’un denizi başka bi güzel kokar… Mavisi ince ve naiftir ve en keyifli ‘’RAKI’’ Bodrum’da içilir. Neden? Diye sordunuz. Bazı şeyler nedensiz sevilir!

Okuduğunuz Türk ve Dünya yazarları kimlerdir?
Franz Kafka, Pearl S. Buck

Benim ayrıca yemek kültür bloğum var.
Bloğunuza fırsat buldukça bakacağım J
Sevdiklerinize özel anlarda pişirdiğiniz bir yemeğin tarifini istesem sizden…
Pişirmemeyi tercih ediyorum. Genelde bir facia ile sonuçlanıyor. Mutfakların canlarını yakmayı sevmem.

Yazar olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Kendi içindeki diğer kendisine beğendirip ve inandığı zaman, hiç yorulmadan hedeflerine kitlenmelerini öneririm.

Röportajı yapan siz olsaydınız, size sorulmamış olan hangi soruyu kendinize sorardınız?
Kadınların, ilişkilerde erkeklerden beklentileri nedir sizce? Diye sorardım. Bende dahil olmak üzere tüm erkeklerin içinde bir öküz dna sı var sanırım! Kadınlar erkeklerden ne para nede ihtişamlı olmalarını isterler! Sadece tek istekleri, kalplerinin sesini duyabilen bir erkektir. Hoş görülü sevecen ve sahiplenici… Kadınlar zor olan yaşam formu değil, erkekler tarafından anlaşılamayan zarif bir türdür.

Sorularıma içtenlikle cevaplar verdiğiniz için teşekkür ederim…
Rica ederim… Mutluluk yüzünüzde bir gülümseme olarak hayat bulsun…


Lale Bollukcu

19 Haziran 2016 Pazar

Prenseslere Özel Bir Tatlı: İrmik Kremalı, Çikolata Soslu Prenses Pasta




    Bu sıcak yaz gününde yumuşacık soğuk bir tatlı iyi gelir.

 
Keki :

2 tane yumurta
1 çay bardağı şeker
yarım çay bardağı süt
3 yemek kaşığı un (tepeleme)
2 yemek kaşığı kakao (tepeleme)
1 paket kabartma tozu

Keki için yumurta ve şekeri iyice çırpın, diğer melzemeleri ekleyip tekrar çırpın ve hamuru yağlanmış düz bir kek kalıbına döküp 180 dereceli fırında pişirin, soğutun.

Not : Yumurtaların büyüklüğüne göre kıvamı çok sıvı olursa biraz daha un koyabilirsiniz...

İrmikli Krema :

1 litre süt
1.5 su bardağı şeker
12 yemek kaşığı irmik (tepeleme)
2 yemek kaşığı mısır nişastası (tepeleme)
1 paket vanilya

Muhallebinin tüm malzemelerini vanilya hariç tencereye alın ve kaynamaya başlayana kadar karıştırarak pişirin. Vanilyasını ekleyin ve ocaktan alıp ılıtın, ara sıra kremayı karıştırın ki kabuk tutmasın. Ilıyan kremayı kekin üzerine dökün, üzerini düzeltin.



Çikolatalı Sos :

2,5 su bardağı süt
1 su bardağı şeker
2 yemek kaşığı kakao
1 paket çikolata (80 gr)
1 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı nişasta

Çikolatalı sosu için tüm malzemeleri bir tencereye alın, sürekli karıştırarak bir taşım kaynatın. Piştikten sonra biraz ılınınca irmikli kremanın üzerine dökün ve üstünü düzeltin.

Tatlının üzerine isteğe göre hindistan cevizi, toz antep fıstığı serperek süsleyebilirsiniz.

Buzdolabında dinlendirip servis edin.

Afiyet olsun...